11 Nisan 2013 Perşembe

Lemi'nin verdiği reklâm (PARA) ile dergi çıkaran Demirkanlı yine şaşırdı

İnternet'te doğru (Mealen: "Avi Maraşlıyan hakkında İstanbul 2. Sulh Ceza Mahkemesi'ndeki ilk duruşma günü 26 Mart 2013 tarihinde belge sunacağım!") söyleyip, mahkemede şaşarak belge sunmayan Şüpheli Sanık Davalı Mustafa Şükrü Demirkanlı, "yavuz yazar hakikat sahibini bastırır" mantığıyla hareket ederek, sulu saçma yazılarını sürdürüyor!...

Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz

***

Mustafa Demirkanlı
12 Nisan 2013 

Tahmin ettiğim gibi, yanıt veremeyeceği konuyu yok sayarak, bir başka zamanda, bu zamanın unutulduğunu hissettiğinde yine "ilkeli" Büktel'i susacak... Keşke, bu ilkesini savunabilseydi... Keşke yakın arkadaşı Bulunmaz, susmak yerine Büktel'in ilkesizliğine söyleyebileceği bir cümlesi olabilseydi ama olamazdı, Büktel, Bulunmaz'ı "Aşil topuğum olma" diye hem de bir dergi de lanse ettiğinde bile gıkını çıkartamadı... Çıkartamayacağını herkes biliyordu... Bulunmaz, yiyemeyeceği lokmaya uzanmaz... o, sosyalistir... Büktel de bu sosyalistin -yani en önemli kaynağı haber vaktim olan- en yakın arkadaşıdır... Bir yanda Büktel, diğer yanda haber vaktim'in sadık müridi uluslararası elmas kalemleri taciri Bulunmaz... Bu denklemi, bu açıklığı, bu netliği ben anlamadım... az akıllı olduğum için olabilir... mesele Sadık Metin anlatabilir mi? Bana biri, Büktel'i onaylayan biri, kayda alınacak bir tartışmadan Büktel'in neden kaçtığını açıklayabilir mi? Korkup, kaçarken abuk sabuk bir gerekçe ileri sürmüştü... Klu Klaks maskesi tak, demişti... Peki, takayım dedim... Takacağım, Büktel nerede? Sadık Bey, bu soruyu siz de sormak istemez misiniz? İlkesi battı... Karşıma çıkması zaten çoktan battı... siz, sadece tek kale maç yapmak isteyen bu şahsa mı inanacaksınız?... Tekrar ediyorum, yanına Feridun'u da alsın, yakın arkadaşı muhteşem tiyatro insanı Hilmi Bulunmaz da gelsin, konuşalım, kaydedelim, kimse benim ya da Coşkun'un olmadı Feridun'un ya da kuyumcu Hilmi'nin yorumları yerine canlı canlı söylenenleri izlesin... Bu insanlar neden kaçıyor sizce? Ben tek başıma bu 3 "gerçekçi(!) insanın karşısına çıkmaya hazırım, bunlar nerede? Biri Amerika seyahatinde kullanacağı arabanın fotografını yayımlıyor, diğerleri tek kale maç yapma peşinde...Bu insanlar, sanal ortamın nimetlerinden yararlanmaktan vazgeçip, adam gibi, kayda alınacak bir ortama ne zaman "kabul" diyecekler... Sorum size Sadık Bey...

***

Oyun'un notu: Yukarıdaki yazının kaynağına gidebilmek için, önce aşağıdaki on yedi satırdan oluşan linkin üzerine tıklamalı ve tıkladığınız o "facebook bataklığı" sayfasına gittikten sonra da, www.facebook.com sitesine ulaşmanız gerekir... Böyle bir dolambaçlı adres tarifi yaptığımız için, okurlarımızdan özür dileriz. Ama ne var ki biz, www.facebook.com sitesini ciddiye almadığımız, o sitenin, insanları körelttiğini, yazı yazma alışkanlıklarını arabeskleştirdiğini, o sitede cirit atan kişilerin magazinel olana teşne olduklarını düşündüğümüzden, bu tiksindirici sitenin karşı propagandasını yapmak zorunda hissediyoruz kendimizi. Aman dikkat!

Şu linke ağır ağır tıklayıp, yazının özgün hâline yavaşça hicret ediniz:

Sosyalist OYUN Dergisi Genel Yayın Yönetmeni ve Bulunmaz Tiyatro - İstanbul Genel Sanat Yönetmeni Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz'ın "DAVACI VE ŞİKÂYETÇİ", Mustafa Şükrü Demirkanlı'nın "ŞÜPHELİ VE SANIK" olduğu İstanbul 2. Sulh Ceza Mahkemesi'ndeki birinci duruşma günü "26 MART 2013 TARİHİNDE SAHTE YAZAR AVİ MARAŞLIYAN HAKKINDA MAHKEMEYE CİDDİ BİR BELGE SUNACAĞIM" mealinde söz söylemesine karşın, bu konuyla ilgili olarak hiçbir belge sunmadığı için, kendisi yerine Hilmi Bulunmaz'ın AVİ MARAŞLIYAN ile ilgili olarak mahkemeye belge sunmasını unutturmaya çalışan LİNÇ KAMPANYASI ana sponsorlarından Tiyatro... Tiyatro... Dergisi Kurucusu Eski Sahibi Yayın Yönetmeni ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Şüpheli Sanık Davalı Mustafa Demirkanlı, kendisine reklâm (PARA) veren Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Lemi Bilgin'den, Kocaeli Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Veysel Sami Berikan'dan ve "İstanbul KORSAN Tiyatroları" Genel Sanat Yönetmeni Hilmi Zafer Şahin'den alabildiği reklâm (PARA) sayesinde, somut gerçekleri saptırmak için, kullanabileceği duraklardan en iyisi, en kolayı, en sağlamı facebook bataklığı'nı kullanıyor ısrarla....